10 Temmuz 2010 Cumartesi

Genetik İspat


Röportaj okumayı çok severim ben. Kestirmeden bir insanı tanıyıverirsiniz. Yalnız röportaj yapılmaya değer bulunan insanlarda dayanamadığım bir illet var - çoğunluğu başarısını, yeteneğini hep bir yerlere dayandırma ihtiyacında. Dedem cumhuriyetin ilk edebiyat öğretmenlerindendi, babannem Fransa'da heykel eğitimi alan ilk Türk, annem İstanbul'da ilk modaevini açan kadın, hep bir akrabaları, ataları bir şeyi Türkiye'de ilk kez yapmıştır bu arkadaşların. Genetik bir ispat çabası hep. Ne gerek var ki? Esinlendiysen tamam da, yoksa bırakalım bu dna hafiyeliğini. Cesur olalım, BEN yaptım oldu diyelim.

Gururla söylüyorum, dedem kaptanmış ama ben denizi hiç sevmem. Sevdiğim şey, babannemin rahatlığının izlerini kendimde görmem; koyverme zamanını çok iyi ayarlarım hayatta :)) Bir gün torunum olur da, yazmaya kalkarsa, annanem de facebook'un ilk yazarlarındanmış diye ortaya çıkmasın sakın, yasaklıyorum, burdan ilan etmiş olayım çocuğum.

Hiç yorum yok: