20 Ekim 2010 Çarşamba

Yazmak. Çok Yazmak.


Tam 600 sayfalık bir kitap okuyorum, Henry James'in bir romanı.

Olan biten çok az şey var, biz karakterlerimizin iç dünyalarını tanımakla meşgulüz, kendi iç dünyamı, kişiliğimin siluetini Ralph, Gilbert ya da Isabel'inki kadar enlemesine boylamasına bilmiyor olabilirim, iiiiinnnnnceciiik ilmeklerle yavaaaş yavaaaş dokunan bir kumaş düşünün...ve en sevdiğiniz tatlıyı yer gibi bir romanı okuduğunuzu... yüzlerce sayfa boyunca yazar, bize hissettirmeden vites artırır, arabanın ne ara o kadar hızlandığını farkedemezsiniz bile. İlk yüz sayfayı okuduğum sürenin yarısında ikinci yüz sayfayı okudum, onun yarısı kadar zamanda üçüncü yüz sayfayı ve dün artık elimden bırakamıyordum kitabı, sabah birkaç sayfa daha okuyayım derken işe geç kaldım... Tehlikeli bir oyun bu sayın yazar, ya en başta bıraksaydım kitabınızı...

Tam 600 sayfa.. Dün düşündüm, o kitabı bir deftere el yazımla geçiriyor olsaydım, bunu yapmam bile haftalar sürerdi.. Ya yazmak???! Bunun gibi yirmi derin roman ve daha başka pek çok şey yazmak???!

Bu vesileyle, bugünün küçük hikayesi, büyük yazar Henry James'i takdimimdir. Geç bile kalmışım...

1 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.